Merhabalar,
İlk yazımı tek bir üründen ziyade, cildimle sorunlar yaşadığım
bir dönemde kullandıklarıma ayırmak istedim. Bu yüzden de oldukça bekledim
açıkçası uzun uzadıya yazabilmek için sizlere.
Ergenlikte bile sivilce çıkarmamayı başarmış olan ben bir
süre önce yoğun sivilceli bir dönem geçirdim. Cildimi tanıyamaz olmuştum. Bir
de benim yaralarım izlerim kolay iyileşmez, uzunca bir süre taşıdım bu izleri
maalesef. Zaten alerjik bir bünyem var; o dönem yaşadığım yoğun stresle çok zor
zamanlarım oldu. Tabiki bu dönemde öncelikle bir dermataloga başvurdum. Koru
Hastanesi’ne karar kıldım ve çok değerli bir profesörden kendime göre bilgiler
edindim. Öncelikle makyaj yapmamı bir süreliğine yasakladı. Günlük cilt
bakımımda kullandığım ürünlerdeki seçimlerimi gayet başarılı bulsa da bir
süreliğine hepsini rafa kaldırmamı istedi. Ki hani çok güvendiğimiz bazı Bioderma
ürünleriyle olan ilişkimi bile kesti. Hiçbir ürün 100% anti alerjik değildir
dedi. Rutinimi tamamen değiştirecek ürünlerle en baştan bir yol çizdik. Bu
süreçte önerdiklerini sizlerle paylaşacağım ama lütfen okurken bu ürünlerin
sonuçlarının kişisel olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Her ürün herkese iyi
gelmez, herkesin cilt yapısı ve bariyerleri farklıdır. Şimdi başlayacak olursak
yaşıyor olduğum bu sıkıntının yaz aylarında patlak vermesi sebebiyle güneş
kremleri ilk gündem maddemizdi.
GÜNEŞ KREMİ
Hali hazırda almış olduğum spf 50+ onarıcı etkisi
olan Bioderma cicabio kremim olduğunu söyleyince, öncelikle bunu kullanmamın
uygun olacağını belirtti ve 2 saatte bir güneş kremimi yenilemem konusunda
anlaştık. Her zaman dışarıda olmadığım, ofiste çalıştığım bahanesiyle bu rutini
çocukça bozabilir miyim diye sorduğumda ise ofiste camdan gelen güneşin bile
yeterli olacağını söyledi. Kaçamak yok yani :) Bu krem bittikten sonra kullanmam
için ise Solante güneş kremi önerdi. Yüzüm için Solante, vücudum için ise Babe
güneş kremleriyle hasarsız bir yaz geçirdim. Solante biraz yoğun yapılı bir
krem ama yağlı diyemem. Aslında kullananların yerlere göklere sığdıramadığı bir
ürün ama benim yorumlarım biraz bu beklentinin altında kalacak. Özellikle yazın
çilleri çıkan tayfadanım ve doktor bunu göz önüne aldığını söyleyerek biraz daha güçlü bir ürün önereceğini
söyledi. Sonuçlara gelecek olursak, evet gerçekten güzel bir güneş kremi ama
çillerimi tamamen engellemedi. Üzerine makyaj yaptığımda da hiçbir sorun
yaşamadım. Fiyatı biraz yüksek ve bu ürünle ilgili çekincem de biraz da bundan
kaynaklı. Fiyat/ performans eğrisine koyduğumda daha başarılı ürünler olduğuna inanıyorum. Özel günlerde ya da arada makyaj yapacak olursam diye La Roche’un aşırı hassas ciltler için ürettiği seri olan Anthelios serisinden kapatıcı etkili compact bir güneş kremi daha aldım. Yüzü çok güzel eşitliyor ve pürüzsüz gösteriyor. En önemlisi cildime nefes aldırıyor. BAYILDIM! La Roche Posay cildimde hiçbir reaksiyona sebep olmayan çok güvenilir bir marka benim için.
NEMLENDİRİCİ
Normalde hepimizin alışkın olduğu rutinde nemlendiriciler
ilk sıralarda elbette. Baktım hiç nemlendiriciden bahsetmiyor doktorum, hemen
atladım... Güneş kremi sürdüğün zaman nemlendiriciye ihtiyaç duyuyor musun dedi, hayır
cevabını verince şu aşamada nemlendiriciye gerek yok o zaman dedi. Ne yalan
söyleyeyim biraz hüsrana uğradım. Seviyoruz çünkü biz öyle bakım kremleri falan :) Bir kez daha
yüklenerek kışın ne yapacağımı sorayım dedim. İşte kış gelsin diye beklemem
bundandır çünkü bu konuda bir öneride bulundu. Babe’nin ürünlerini kendisinin
de kullanıyor olduğunu ve bana iyi geleceğini söyledi. Spf 20 içeren su bazlı
nemlendirici kreminin doğru bir seçim olacağını söyledi. Spf 20 korumasıyla
kışın gelen güneş ışınlarını savuracağım ve su bazlı olması sayesinde nem
dengemi optimumda tutacağım. Hadi bakalım bunu denedikten sonra göreceğiz.
Neyse bir süre yüz nemlendiricisi kullanmayacağım gerçeğini kabullendikten
sonra bir kez de gözaltı kremi konusunda şansımı deneyeyim dedim. Öncelikle
yaşımı sordu, 26 cevabını aldıktan sonra henüz gerekli değil dedi. Oysa hepimiz
konuşuyoruz ya kırışıklıklar henüz oluşmadan müdahale etmek gerek, erken yaşta
başlamak gerek göz kremine diye. Bu argümanımla kendime güvenerek fikirlerimi
söyledim bu sefer ama güneş kremini çok hafif göz çevrene getirebilirsin, o
yeterli olur dedi. Açıkçası göz kremi konusunda verdiği cevap bende hayal
kırıklığı yarattı ve kendisine “peki, tamam” demiş olsam da bir süre sonra
yeniden kullanmaya devam edeceğim :).
TEMİZLEME:
En önemli şeyin yüzümüzü doğru temizlemek olduğunu
düşünüyorum. İyi temizlenmemiş bir cilt bütün kiri mikrobu yutuyor adeta; sonra
gelsin sivilceler, siyah noktalar, iritasyonlar. Burada seçtiğim “iyi
temizlenmiş bir cilt” tanımlaması sizi yanıltmasın. Duvar silelim demiyorum. Biliyorum
hepimiz böyle haldur huldur temizlemek, daha çok temizlemek istiyoruz. İçimize
sinmiyor, bir türlü yeterli gelmiyor değil mi ? İşte ilk aşmamız gereken
konu bu. Yüz temizleme köpükleri, yıkama jelleri vs. sabah-akşam kullanıma
uygun değiller aslında. Cildi yormamak en önemlisi. Bunun için gece makyajınızı
temizledikten sonra (ben misel suları tercih ediyorum) cildinize ve ihtiyacınıza
uygun bir yıkama jeliyle, jeli yüzünüzde bekletmeden yıkamak en doğrusu. Yüzünüzde
bekletirseniz cildinizi kurutur, gerer ve iritasyona sebep olur. Bol suyla durulamak
gerekiyor bir de. Sonra da bebiş bebiş, yumuşak yumuşak tamponlayarak
kurulamak. O sert havlulara haldur huldur kurulamak çok keyifli biliyorum :)
ama bundan vazgeçiyoruz. Doktorun bana önerdiği yüz yıkama jeli hassas ciltler
için uygun bir ürün. Daha önce Bioderma Sebium serisinin yıkama jelini
kullanıyordum. Yazının başında söylediğim gibi evet çok güzel bir ürün ama o
dönem için bana uygun değildi. Bu yüzden La Roche Posay ürünlerine geçelim diye
karar verdik. La Roche Posay’in Effaclar temizleme jeliyle tanışmam da bu
şekilde oldu. İyi ki de tanışmışım, öyle sevdim ki. Cildimi germiyor,
kurutmuyor ve kullandıktan sonra verdiği o yumuşak temizlik hissiyle beni çok
mutlu ediyor. Ayrıca özellikle kedi ve köpek gibi evcil hayvanlara alerjisi olanlara da bu ürünü önerebilirim. Alerjinizden ötürü kaşıntılar yaşıyorsanız cildi yatıştırıyor ve rahatlatıyor. Benim gözlemim bu şekilde. Daha sonra yine detaylı bir post paylaşacağım, takipte kalın :)
MAKYAJ TEMİZLEME:
Bu noktada doktorun tavsiye ettiği ya da etmediği bir ürün
yok ama Bioderma sensibio H2o’ya bir süreliğine veda ettim. İyi ki de etmişim.
Çok severim, diyecek bir sözüm yok ama bazılarınızın da başına gelen o gözleri
yakma hadisesi de düşünülmesi gereken bir konu. Doktorum güvenle La Roche Posay’den
devam edebilirsin deyince ben de La Roche’un misel suyunu aldım. 2 şişe
bitirdim ve gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki mutlaka deneyin! Bayıldığımız Bioderma
sensibio H2Odan daha başarılı ama bu başarısı kaynatılmış bir ürün bence.
Makyajı bir tık daha iyi temizliyor ve herhangi bir yanma da yapmıyor. Dediğim
gibi bu tip yorumlar kişiseldir elbette, kendiniz için en iyi olanı deneyerek
bulacaksınız sizler de. Herhangi bir kokusu yok merak edenler için.
MAKYAJ:
Konu makyaja gelince biraz duruldum. Açıkçası hiçbir zaman
çok ağır makyaj yapmadım, basit makyajları tercih ediyorum. Hani şu sade ve fresh
görünümlü olanları... Ama doktor bir süreliğine makyajı tamamen yasakladı. Peki daha sonra kullanmam gerektiğinde
ne kullanacağım dediğimde bana kaliteli ürünler seçmemi, organik içerikli
ürünler bulabilirsem şahane olacağını söyledi. İşte bu şekilde de 2 güzel
ürünle tanışma fırsatım oldu. Hayatımın ürünü olan iki ürün diyebilirim. Ama
kendilerine haksızlık yapmamak için burada sadece adını yazıp, kendilerine
kocaman birer post ayıracağım. Ürünlerden biri Nvey Eco markasının allığı;
diğeri ise Darphin Melaperfect fondöten. Nasıl şahaneler anlatamam ama
anlatacağım :) birkaç post sonrasını bekleyin lütfen...
EKSTRA:
Ekstra neler yaptığıma gelince burada en büyük payı Bepanthol kreme ayırmalıyım. Cildi onarıyor gerçekten ve kesinlikle ağırlık
yapmadan yağlandırmadan güzelce nemlendiriyor. Hemen emiliyor ve makyaj altına
da çok güzel bir baz oluyor. Bepanthol kremle ilgili düşüncelerimi de daha
detaylı yazacağım, şimdilik bu övgüler yeterli sanırım kendisini ne kadar
sevdiğimi anlamanıza... Bunun dışında ekstra bir ürün kullanmadım sadece yüzümü yormayacak şekilde
hareket etmeye çalıştım.
Şu anda çok şükür ki bu dönemi atlatmış bulunuyorum, yaptıklarım
gerçekten işe yaradı ve rutinime oturan güzel ürünlerle tanışmış oldum.
Bioderma Cicabio Spf 50+ Hasar görmüş cilt için onarıcı güneş kremi |
Babe Spf 50+ Güneş Kremi |
Bepanthol Cilt Bakım Kremi |
Darphin Melaperfect Fondöten |
Solante Güneş Kremi - La Roche Posay Anthelios spf 50+ kapatıcı etkili compact pudra - La Roche Posay Effaclar yüz yıkama jeli - La Roche Posay Makyaj Temizleme Suyu |
Nvey Eco Allık - 956 numara (Dawn) |
Ürünlerle ya
da herhangi bir şey ile ilgili bir sorunuz olursa yorum bırakabilirsiniz.
Blogumu ziyaret eden, yazılarımı okuyan, yorum bırakan herkese sonsuz
teşekkürler…
Seni severim nasilda guzel yazmis benim bebitom ya 😍 cok begendim urunleri kuzum ve cildinin duzelmesine de cok sevindim darphin fondotenin yazisini merakla bekliyor olacagim 🙌
YanıtlaSilbenim güzel bebeğim, çok teşekkür ederim güzel yorumun için :) blogger dünyasının kazandırdığı en güzel insanlardansın...
Sil